İran’da Yılbaşı ve Haft Sîn Sofrası ile Simgeleri

Sevgili Nedim Gursel iyi ki, kitabını (“Mehdi”yi Beklerken”) genişletmeye karar verdi geçen yıl. İyi ki, bana haber verdi ve iyi ki, İran’da çok değerli kültür insanları ve özellikle Shahzadeh Igual bizi harika bilgilerle buluşturdular. 

Bugün-20 Mart, İran Takvimi’nin yılbaşını kutlayacak İranlılar, onca ölümcül vakânın tasası ile doluyken yürekleri. Yılbaşından bir gün önce kurdukları Haft Sîn sofrası bu kutlamanın başlangıcı.

Haft Sîn, adları “S” ile başlayan yedi simgeyle kurulan sofranın adı…
Zerdüşt Peygamber ve hatta öncesinden bugüne Norûz arefesinde her İranlı’nın evinin en güzel köşesinde, yerden yüksek bir noktada kurulan ve 13 gün boyunca muhafaza edilen sofrayla bu kadim adet, Persepolis antik kentinin duvarlarındaki frizlerde de yer alıyor.

Yedi simgenin birer anlamı ve sofraya konma nedeni var elbette ki.

1. Sîb (elma): Güzelliği,

2. Sîr (sarımsak): Sağlığı ve insanların bilmeleri gereken haddi,

3. Sebze (buğday filizi, yeşertilmiş buğday): Yeniden doğuşu, yeşil doğayı, ,

4. Serke (sirke) : Karşılaşılacak nahoşluklara karşı dirayeti,

5. Somak (sumak) : Sabrı,

6. Senjed (iğde): Aklı,

7. Sombol (sümbül) :Tazeliği, baharı simgeler.

Adları “S” ile başlamadığı halde bu sofrada, mutlak surette başka simgesel öğeler de bulundurulur:

Ayna, şamdan, kırmızı balık, sikke, boyanmış yumurta ve kuruyemiş.

Ayna güzel bahtın, mum aydınlığın, kırmızı balık doğurganlığın, sikke zenginliğin sembolleridir. Renkli yumurta ise, hem Pers mitolojisindeki Güneş Tanrısı Mitra’nın doğuşunu, hem Avesta’da kainatın beyaz çatısı olarak zikredilen gökyüzünü hem de soyunun devamlılığı arzusunu simgeler. Son olarak kuruyemiş de kıtlık ve kuraklığa karşı şükrü ve bolluğu temsil eder.

Dünyanın tüm coğrafyalarında yaşamış Homo Sapiens atalarımız harika güzellikteki “Minik Mavi Nokta”mızı, Yuvamızı, sevgiyle kucaklamış ve bizlere devretmiş. 

Bu yüce sevgiyi ve paydaşlarımızı kutsamayı ihmal ettik; bedeli ağırlaşıyor.

Kutsamak ve sunduğu zenginlikler için Evrenimizi, Dünyamızı kutlamak; kadim zamanlarda Şifamız hep bu olmuş. 

Bu Şifayı sürdürme gereğini hatırlıyoruz bu yılbaşından beri…

Kolay bir dönem değil ama öğreneceğiz…

Mutlaka öğreneceğiz!

Norûzetan Pirûz Bâd!

Happy Persian New Year 💜

Ayşe Nilgün Arıt

Ayşe Nilgün Arıt

Ayşe Nilgün Arıt, İstanbul’da doğdu. Üsküdar Amerikan Lisesini ve İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesini bitirdi. Almanya’da Bonn Üniversitesi’nde Farmasötik Kimya üst lisansı yaptıktan sonra eğitimine Köln Üniversitesinde devam ederek, Tiyatro, Sinema ve Televizyon Bilimleri Fakültesinden mezun oldu. Yurda döndüğünde 1980’li yılların toplumsal ortamında, kültürel çalışmaları meslek olarak seçmek olanaksız hale gelmişti. İlaç sektöründen gelen bir teklifi kabul etti. 1980-2002 yılları arasında yabancı sermayeli iki ilaç şirketinin Genel Müdürlüklerini yaptı. 2002 yılında Orta Amerika’ya yaptığı ilk yolculuğunu takiben iş hayatını geride bırakmaya ve Maya kültürünü derinlemesine araştırmaya, bu nedenle de İspanyolca öğrenmeye karar verdi. Don Miguel Angel Vergara Calleros ile tanışması kendisine bu kadim uygarlığın daha derinlerine uzanan bir yolu açtı. Meksika’ya yerleşti. Uzun bir inisiyasyon sürecini takiben kırmızı Şaman kemerini taktı. 2012 yılından beri Guatemala’da Atitlan gölü kıyısındaki San Pedro La Laguna köyünde özel çalışmalar yapmaktadır. Ayşe Nilgün Arıt, Maya bilgilerinin çok derin temellerine vakıftır. Maya dinî felsefesi, kutsal kitapları, sözlü gelenekleri, seremonileri, ritüelleri, mantraları, tapınakları, sanat eserleri, takvimleri, sembolleri ve bu kadim inanç sisteminin derinliklerini öğrencileriyle yürekten bir bağ kurarak paylaşmaktadır. Miguel Angel Vergara’nın elyazmaları olarak muhafaza ettiği bilgilerinin bir bölümünü de eklediği ilk kitabı “Kutsal Maya İnancı” 2011 yılında çıkmış ve 2018 yılında revize edilerek yeniden yayınlanmıştır. İkinci kitabı “Şamanın Kozmik Dünyası” 2013 yılında ve “Şamanizmde Kutsal Rehberler 'Nagual Sembolizmi’” 2015 yılında yayınlanmıştır. 2017 yılının Ekim ayında ise "Maya Şaman Şifası" isimli kitabı okuyucularla buluşmuştur.

2 Yorum

Cevap Yaz

E-Posta adresiniz paylaşılmayacak.