Sonbahar Ekinoksu : Mabon

Sonbahar ekinoksu, Mabon geldi çattı…

21-23 Eylül arasında kutlanan Mabon kapımızda, buyur etme zamanı.
Beraberinde yenilikleri getirdi. Sonbahar ekinoksu doğa bayramı, ikinci hasat bayramıdır ve artık ektiklerimizi son hasat etme zamanıdır. Dileyenler en altta paylaştığım Mabon şükran ve denge seremonisi yapabilirler.
Sonbahar ekinoksunda gün ve gece eşitlenir, içimizdeki eril ve dişilin eşitlenmesi, ruhumuzda dengenin ortaya çıkması anlamına gelir. Bir yandan bahar ve yaz bitmekte, öte yandan sohbahar ve kış başlamaktadır. Hareketlilik ve yaşam ile durağanlık ve ölüm arasında, ince bir perdede, sessizlikle karşılarız bu bayramı.
Ruhumuz, gözden geçirir yaşadıklarımızı, sindirir, deneyimleri hasat eder, onları işler ve önümüzdeki kış için yaratıcılık enerjisine dönüştürür.
İlham akmaya başlar…
Hem içe döneriz bu bayramda, en derine bakarız, hem de dışa dönük yansıtırız ruhumuzdan fark ettiklerimizi. Doğanın uyumunu ve dengesini her zerremizde hissederiz bu özel bayramda eğer dilersek.
Mabon tam anlamıyla denge zamanıdır. Sadece gece gündüz değil, aynı zamanda her şey dengelenir. Tüm dualite dengeye gelir. Eski zamanlarda bu yüzden yürekten bir şükran ile geçermiş bu günler ve tam bu zamanlarda yeni döngüde herkesin kaderinin “niyetlere” göre belirleneceğine inanılırmış. Mabon sürecinde her niyetiniz bu yüzden elmas kadar çok değerli ve keskindir…
Artık bu ekinoksta, ikinci hasatta bir çok tarla hasat edilmiştir. Yavaş yavaş reçeller, marmelatlar, salçalar, şaraplar yapılarak kışa hazırlık yapılır. Bu bir dönüşüm ve hazırlanmadır. Hepimiz, bundan sonra karanlık annenin sınırlarına geçeriz bugünden sonra ve o keşif boyunca ruhu ve bedeni beslemek için gerekli yaşam deneyiminin dönüşümünü temsil eder bu hazırlıklar. Her biri kutsal bir seremonidir. Bu günün enerjisinden faydalanmak isteyenler aşağıda paylaşacağım çalışmayı yapabilirler. 🙂
Sonbahar ekinoksu birçok mitolojide yer eder ama en yaygın bilineni Antik Yunan mitolojisinden geçen Kore’nin kaçırılmasıdır.

Persephone’un Kaçırılışı

Çok özetle, Yer altı Tanrısı Hades, Kore’yi bakire Tanrıça’yı gördüğü anda ona aşık olur. Kore, bakire anlamına gelir. Hades, Zeus veya Posiedon gibi sürekli aşık olan ve dünyevi ilişkilere giren bir tanrı değildir. En ağır başlı ve ölümün sessiz bilgeliğine sahip bir Tanrı olarak, aşık olmuştur bir kere, hem de çok derinden ve yürekten… Ama o Hades’tir, ölümün Tanrısı ve karanlığın lordu. Kimsenin girmek istemediği bir alana hükmetmeyi seçmiştir en büyük kardeş olarak, herkesin korktuğu karanlığı bir pelerin gibi giymeyi seçmiştir. Ve o karanlık ile yalnızlığında, Kore’ye, aşık olduğu o güzel Tanrıça’ya bağlanmıştır bir kere. Kaçırmaktan da başka şansı yoktur, O’ndan ve onun diyarından çok korkulduğu için.
Kore, bir gün çiçek toplarken, çok parlak ve muhteşem güzellikte bir Nergis görür. O denli muhteşemdir ki… Kore onu koparmak istediği sırada tüm yer sallanmaya veya yarılmaya başlar. Karanlığın içinden karanlık diyarın efendisi Hades yükselir.Ve Kore’yi yer altı diyarına kaçırır. Ona bir ziyafet çeker. Ölüler diyarının bir kuralı vardır, ölüler diyarından herhangi bir şey yiyen kişi, sonsuza kadar oradan çıkamaz. Kore, Hades’in ona sunduğu narın cazibesine kapılır ve dayanamayıp narı tüketir. Artık Hades ona “Persephone” demeye başlar artık o da bir ölüm getirendir… Belki de o nar, ölüler diyarının meyvesi, Hades’in o denli saf ve derin sevgisini taşıyordur ki, Persephone’un bu gerçek sevgiye hayır demesi olası olmamıştır. Ve sonsuza kadar ölüler diyarının bir parçası haline gelir bakire Tanrıça. Böylece kutsal evlilik gerçekleşir ve Persephone, yaşamın genç bakiresi, ölüler diyarının leydisi olur.
Persephone’un annesi, bereket ve hasat Tanrıçası Demeter, o sırada acı içinde kıvranmaktadır. Çünkü kızının çığlığını duymuş ama ona yetişememiştir. Çocuğunu kaybeden bir annenin yapamayacağı bir şey yoktur… 9 gün boyunca yaşlı bir kadın kılığında her yeri dolanır ama bulamaz biricik kızını. Ve kutsamaların Dünya’nın üzerinden çeker ve tüm tanrıların üzerinden. Yas tutar ve kış hükmeder Dünya’ya.
İnsanların ağlamaları ve duaları en nihayetinde gökleri titretir ve Zeus, Demeter ile konuşarak kızının ölüler diyarına ait olduğuna ikna etmeye çalışır. Ama Demeter’in ikna olmaya niyeti yoktur… Persephone ise Hades’in mütevaziliğine ve derinliğine çoktan aşık olmuştur, onun da pek niyeti yoktur oradan çıkmaya.
En nihayetinde ulu Zeus, bir orta yol bulur ve Hades, Persephone ve Demeter ile bir anlaşma ortaya koyar çünkü insanlığa dengeyi yeniden getirmelidir. Persephone mevsimin bir kısmını yer altı diyarında geçirecektir, bir kısmını ise yer üstünde ve hepsi bu konuda anlaşır.
Antik Yunan mitlerine göre, bahar ve yaz boyunca Persephone Dünya üzerinde yürür, sonbahar ekinoksunda yer altına geri döner ve Demeter yas tutmaya başlar. Yası boyunca kış hükmeder Dünya’ya. Kış gelir ama yer altında aşıklar buluşur. ve Persephone Dünya üzerine çıktığında, Demeter sevinir ve bahar gelir. Ama aynı zamanda buruk bir ayrılıktır bu.

Mitolojinin Anlamı

Bu mitoloji bizlere ölüm ve yaşam arasındaki dengeyi tanımlar. Nar, ölümün içinde var olan yaşamın ateşidir. Nar kelimesinin aynı zamanda ateş anlamına gelmesi tesadüf değildir. Nar kuraklığa ve aşırı soğuğa dayanabilen bir kış meyvesi olarak ölümün sonsuzluğunu da temsil eder. Tüm o kışın soğuğunda, ölümün ve zorlu koşulların ortasında, kıpkırmızı rengiyle yavaşça ortaya çıkan nar meyvesi, insanlara kan, güç, yaşam sağlayacak olan Hades ve Persephone’un tutku ateşinin meyvesi olarak kış aylarınca rehberlik edecektir. Kış boyunca, yaşam ateşi olarak insanları ve hayvanları hayatta tutacak olan meyvelerden biridir.
Sonbahar ekinoksuyla birlikte Tanrı, eril veçhe ölmeye başlar, kendini feda eder. Ama bu bir ölüm değildir aslında, Toprak annenin rahmine geri çekilmedir, karanlığa ve kış boyu enerjisini orada saklayacak ve oradan yeniden doğacaktır.
Bu mit ile Bakire Tanrıça’nın, Anne Tanrıça’ya dönüşümünü (Demeter) ve artık Anne formundan, Yaşlı Koca karı formuna, Karanlık Tanrıça oluşuna şahit oluruz. (Persephone). Bu bize gelen kışı anlatır. Yine de tam bu anda iki zaman arasında, yaşam ve ölüm arasında bir denge vardır.

Sonbahar ekinoksunda şu konularda çalışmalar yapabilirsiniz:

Bağımlılıklardan kurtulma, alışkanlıkları değiştirme, eril-dişil veya ruhsal denge çalışmaları, şükretme, adak verme, yeni dönem için niyetlerde bulunma, içsel yaratıcılığı ve ilhamı ateşleme, ölüm doğum dengesini kutlama, ilişkilerde uyumu yakalama.
Efe Elmas
Bu dönem ile alakalı olarak şu başlıkları da detaylı olarak okuyabilirsiniz:
Henüz Yorum Yapılmamış

Cevap Yaz

E-Posta adresiniz paylaşılmayacak.