Daha önceki yazım olan “İran’da Yılbaşı ve Haft Sin Sofrası ile Simgeleri” yazımda yılbaşı kutlamaları ve simgelerinden bahsetmiştim. Burada da sevgili Shahzade’nin anlatımıyla bir de öykü paylaşmak isterim.
İran’da yılbaşının yani Norûz’un (Nevruz) simgesi sayılan “Norûz Amca ve Pirûz”un hikâyesi…
Milattan yaklaşık 3000 yıl evvel, Norûz, Elahe adındaki genç kıza aşıktır. Elahe ya da Nana, Sümer’de Nanai, Babilce ve Farsça’da Eştar (İştar) veya Anahita, İbranice’de Ester adlarıyla geçer mitolojide.
Elahe ile Norûz aynı toplumsal sınıflardan değildir, Norúz Elahe için uygun damat adayı değildir ve asla birbirlerine kavuşamazlar. Sonunda Elahe, Zerdüşt’un kutsal kitabı Avesta’da adı Tamûz olarak zikredilen Şah ile zorla evlendirilir.
Elahe ile elbet birgün karşılaşmak umuduyla sokak sokak avare gezen Norûz giderek yaşlanır ve artık kendisine Norûz Amca denir, baharın müjdecisi olarak herkes tarafından sevgiyle karşılanır.
Norûz Amca ve Pirûz
Ayrılmaz arkadaşı Pirûz ise, bir efsaneye gore baharın gelişi ile yeniden dirilen doğanın uyanışını simgeler. Koyu ten rengi bu ebedi uykusunu, giysisinin kırmızı rengi ise aşkı, hayatı ve yeniden canlanmayı sembolize etmektedir.
Norûz Amca, elindeki çuvaldan kendisini sevgiyle selamlayanlara hediyeler dağıtır cömertçe, yanındaki Pirûz ise bendiriyle şarkılar söyler şiirler okur ve herkese neşe saçar.
Norûz “yeni gün”, Pirûz ise “muzaffer” demek. Arapça’da P sesi olmadığı için yerine sıklıkla kullanılan F sesi ile, bu kadim ad Firúz olarak taşınmış Türkçe’ye, Norûz ise ses değişimine uğrayıp Nevruz olmuş…
Avesta’dan günümüze efsanelerle yoğrularak gelen bu öykünün günümüzde daha iyi bilinen yeni yıl ya da bahar hikayeleri ve simgeleriyle benzerliklerini takdirinize bırakıyoruz.
Yeni yılı müjdeleyen bu iki tarihi sembolik kişinin kılığına girenlere, günümüzde dahi, (molla rejimi İran’ında) her yeni yılın arefesinde caddelerde ve sokaklarda rastlanıyormuş - tabii ki, bu yıl hariç olacak.
(Bu yıl sokaklarda dolaşamadığı için Norooz ve Pirûz, fotoğraf geçmiş bir yıldan seçilmiş).